En son konular
Giriş yap
Kimler hatta?
Toplam 154 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 154 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 1614 kişi Paz 10 Tem. 2016, 20:42 tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 12710 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: ceren0
Kullanıcılarımız toplam 60796 mesaj attılar bunda 6689 konu
Anahtar-kelime
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları adresi saklayın ve paylaşın
Antik mısırda elektrik varmıydı
+2
boronzox
mert1650
6 posters
After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları :: After Effects Forum Önerileri :: Konu Dışı (Genel)-Muhabbet sohbet
1 sayfadaki 1 sayfası
Antik mısırda elektrik varmıydı
MÖ yaklaşık 2500 yılında inşasına başlanan ve içinde yaşadığımız dönemde dahi en görkemli yapılar arasında sayılan piramitler, Pisagor, Arşimet ve Öklid gibi ünlü matematikçilerden 2000 yıl önce bu derece ince hesaplarla nasıl inşa edildi?
Piramitlerin inşasında kullanılan dev taşlar ne şekilde inşaat alanına getirildi?
O dönemin insanları bu dev taşları hangi teknikleri kullanarak taşıdı, metrelerce yükseklikte nasıl üst üste koydu?
Antik Mısır’da Elektrik Var mıydı?
Evrimci bilim adamları, bir safsata olan, tek hücreden çok hücreye ve ardından maymundan insana doğru uzayan sözde evrim sürecini açıklayabilmek için, kendilerince tarihin gelişimini de senaryolaştırmışlardır. Bunun için sözde, ‘ilkel insan’ın yaşam şeklini açıklayan "mağara devri", "taş devri" gibi hayali dönemler uydurmuşlardır. Bu iddialarını kendilerince kanıtlayabilmek için de çeşitli yöntemler kullanmaya çalışmışlardır. Örneğin arkeolojik kazılarda bir taşı, bir ok parçasını veya bir çömleği bu doğrultuda yorumlamışlardır. Oysa karanlık bir mağarada postlara bürünerek oturan, konuşma yeteneği olmayan yarı insan yarı maymun canlılar, yalnızca birer hayal ürünüdür. İlkel insanın hiçbir zaman var olmadığının, taş devrinin hiçbir zaman yaşanmadığının en açık delillerinden biri ise hiç kuşkusuz Mısır Medeniyeti’nin en önemli parçaları olan piramitlerdir.
Görkemli Bir Medeniyet: Antik Mısır
Antik Mısır, insanoğlunun binlerce yıl önce kurduğu en görkemli medeniyetlerden bir tanesidir. Tıpta, bilimde, sanat ve estetikte çok ileri seviyelere ulaşan ve günümüze yüzlerce eser bırakan eski Mısırlılar, ilkel bir toplumun devamı olamayacak kadar engin bir tecrübeye ve bilgi birikimine sahiptiler. Günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde, Mısırlıların ulaşmış olduğu medeniyet seviyesine ulaşılamamıştır. Örneğin bugün Afrika'nın çeşitli bölgelerinde, Güney Amerika'nın bazı yörelerinde, Asya'nın çeşitli topraklarında Mısır da dahil olmak üzere pek çok yerde medeniyet seviyesinden çok geri bir yaşam sürülmektedir. Tıp, anatomi başta olmak üzere şehir planlamacılığında, mimaride, güzel sanatlarda, tekstilde çok başarılı olan Mısır medeniyeti, bugün büyük bir takdir ve hayretle bilim adamları tarafından incelenmektedir.
Sırlarla Dolu İnşa Teknolojisi
Antik Mısır'da inşa edilen ve günümüzde hala büyük bir hayranlıkla izlenen en önemli eserler gizemli piramitlerdir. Bu piramitlerin en ihtişamlısı olan "Büyük Piramit" şimdiye kadar dünya üzerinde inşa edilmiş en büyük taş yapı olarak kabul edilir. Bu piramitin nasıl inşa edildiği konusunda Herodot zamanından itibaren birçok tarihçi ve arkeolog, çeşitli teoriler ortaya atmıştır. Kimileri bu piramitin yapımı sırasında kölelerin çalıştırıldığını ve rampa tekniğinden basamaklı piramite kadar birçok yöntemin kullanıldığını savunmuştur. Bu yöntemlerin karşımıza çıkan manzarası şöyledir:
Garde-Hansen, diğer teorisyenlerin önemsemediği bazı yönleri ele almış ve şunları söylemiştir:
"Piramidi ziyaret ettiğinizde şaşırtıcı görüntüleri gözünüzün önüne getirmeye çalışın: 5000 yıl önceki taş ocağı işçisi, günde, piramitlerin inşasında kullanılan 330 taş blok üretiyor. Suyun bastırdığı mevsimde, günde 4000 blok Nil nehrinin üzerinde taşınıyor ve Giza platosuna gelindiğinde bu taşlar platodan yukarıya taşınarak, piramidin inşa edileceği bölgeye ulaştırılıyor. Eğer bu şartlar altında taşıma işlemi gerçekleşiyor olsaydı, dakikada 6.67 blok taşınması gerekirdi. Bu sonuç, sunulan teorinin geçersizliği için yeterli bir rakamdır".(Moustafa Gadalla, sf.116)
Bunların yanı sıra, piramidin bir yüzeyinin alanının yaklaşık olarak 2.5 hektar olduğu düşünülürse, her bir yüzeyin yaklaşık olarak 115.000 kaplama taşıyla kaplanmış olması gerekir. Bu taşlar da öylesine itinayla yerleştirilmiştir ki, taşlar arasında bırakılan mesafe bir kağıdın geçmesine olanak vermeyecek derecede dardır.(a.g.e)
Tüm bunlar piramitlerin yapımlarıyla ilgili sırların günümüz bilim ve teknolojisiyle dahi çözülemediğini gösteren bilgilerden bazılarıdır.
Gize’deki Piramitlerle İlgili Çarpıcı Bilgiler
Gize'deki (Kahire yakınlarında bir Mısır kenti) piramitlerle ilgili yapılan bazı matematiksel araştırmalar, eski Mısırlıların çok gelişmiş bir matematik ve geometri bilgileri olduğunu göstermektedir. Bu hesaplamalara göre, piramitleri planlayanların matematik ve geometri bilgisi dışında, dünyanın ölçüleri, çevresi, ekseni ve bu eksenin eğimi gibi bilgilere de sahip olmaları gereklidir. MÖ yaklaşık 2500'lü yıllarda inşasına başlanan piramitlerle ilgili bu bilgiler, ünlü matematik bilginleri Pisagor, Arşimet ve Öklid’in zamanından 2000 yıl öncesinde bu piramitlerin inşa edildiği göz önünde bulundurulursa, çok daha çarpıcı bir hal almaktadır:
Antik Mısır’da Elektrik Var Mıydı?
Dendera'daki (Nil nehrinin batı kıyısında bulunan bir şehir) Hathor Tapınağı'nda bulunan bazı duvar resimleri, antik Mısır’la ilgili oldukça ilginç bir bilgiyi gün yüzüne çıkarmıştır. Resimde yer alan figürler, antik Mısırlıların elektriği bildiği ve kullandığı ihtimalini gündeme getirmiştir. Söz konusu resim dikkatlice incelendiğinde, tıpkı günümüzdeki gibi yüksek voltaj yalıtımının o günlerde de kullanıldığı görülür: Ampul görünümündeki şekil dikdörgen bir sütun (bu sütun izolatör olarak kullanıldığı tahmin edilen ve ced sütunu olarak adlandırılan bir sütundur) tarafından desteklenmektedir. Resimdeki şeklin günümüz elektrik lambalarıyla olan bu şaşırtıcı benzerliği, çok düşündürücüdür. Tungsten ışığının kaşifi olan Dr. Colin Fink, Mısırlıların bundan yaklaşık 4300 yıl öncesinden, zıt kutupla bakıra elektrik kaplamayı bildiklerini söylemektedir. Bu kaplama, kendisinin 1933 yılında sülfürü kullanarak denediği bir yöntemdir.
Resimde tarif edilen bu sistemin ışık yayıp yaymadığı, bilim adamları tarafından denenmiştir. Avusturyalı elektrik mühendisi Walter Garn, kabartmada yer alan resmi çok detaylı olarak incelemiş, resimdeki ampulü, yılanlı teli, duyu, ced sütunu olarak kullanılan izolatörün aynısını yapmıştır. Ve ortaya çıkan sistem etrafı aydınlatmış, yani ışık yaymıştır.(Yüce Tanrı'nın İzinde, Cep Kitapları, İstanbul, Nisan 1995, sf. 186)
Mısır'da elektriğin kullanılmış olabileceğini gösteren delillerden biri de piramitlerin iç duvarlarında hiç is izinin bulunmamasıdır. Eğer evrimci arkeologların iddia ettiği gibi, aydınlatma için meşale ve benzeri malzemeler kullanılmış olsaydı duvarlarda mutlaka is olması gerekirdi. Ancak piramitlerin en içteki dehlizlerinde dahi böyle bir is izi yoktur. Gerekli aydınlatma sağlanmadan, inşaatın devam etmesi, daha da önemlisi duvarlardaki gösterişli resimlerin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu da Mısır'da elektriğin kullanılmış olma ihtimalini güçlendirmektedir.
Piramitler Tekrar İnşa Edilmek İstense...
1978'de Amerika'daki, Indiana Limestone Institute of America Inc. (dünyada kireç taşı ocakları konusunda en büyük ve en uzman kuruluş), bugün Büyük Piramit gibi bir piramit inşa edilmek istense, insan gücü ve materyallerin ne olması gerektiği hakkında bir araştırma yapmıştır. Sonuç oldukça düşündürücüdür; şirket yetkilileri, piramitlerin inşasındaki zorluğu şöyle açıklamaktadırlar:
Eğer mümkün olan gücü maksimuma çıkartsak, bu da bugünkü üretimi üç katına çıkartmak anlamına gelir ki, bu kadar kireç taşını ocaktan çıkarmak ve transfer etmek ancak 27 yıl sürer. Üstelik tüm bu çalışmalar, Amerika'nın üstün teknolojisiyle yani hidrolik çekiçler, elektronik kristal başlı testereler kullanılarak yapılabilir. Bu büyük çaba, sadece kireç taşını madenden çıkarmak ve onu taşımak için kullanılacaktır. Ve buna, Büyük Piramit'in inşası için gerekli olan laboratuvar testleri ve bunun gibi ön çalışmalar dahil değildir.(Nova Productions, Who Built the Pyramids, www.pbs.org)
Bu soruları daha da artırabiliriz. Evrimcilerin bu soruları, insanlık tarihi konusundaki yanılgılarından yola çıkarak akılcı ve mantıklı bir şekilde cevaplayamayacakları açıktır. Antik Mısır, sanatıyla, tıbbıyla, mimarisi ve kültürüyle dev bir medeniyet kurmuştur. Mısırlıların geride bıraktıkları eserler, kullandıkları tedavi yöntemleri, sahip oldukları bilgi birikiminin ve tecrübenin en önemli delillerindendir.
Arkeolojik bulgular evrimcilerin "ilkel insan" iddiasını çürütmektedir ve günümüze kadar elde edilmiş tüm arkeolojik bulgular göstermiştir ki; insan, var olduğu günden bu yana insandır ve yüksek bir kültüre sahiptir. Dolayısıyla evrimcilerin iddia ettiği "tarihin evrimi" hikayesi de hiçbir zaman gerçekleşmemiştir.
Geçmişin İzleri Evrimi Yalanlıyor
Mısır'da kurulan medeniyet ve tarih boyunca kurulan diğer tüm medeniyetlerin her biri akıl ve irade sahibi insanlar tarafından kurulmuştur. Üstelik bunlar çok eski dönemlere ait medeniyetlerdir. Bugün Mısır'ın MÖ 2500 yılındaki eserlerini inceleyerek hayranlığımızı dile getiriyoruz ve bilim adamları ve konuyla ilgili uzmanlar bu eserlerin nasıl meydana getirilmiş olabileceğini tartışıp araştırıyorlar. Ancak şu nokta çok önemlidir; Mısır'da bugün izlerine rastlanan 5000 yıl önceki medeniyet, elbetteki binlerce yılın tecrübe ve bilgi birikimi ile oluşmuştur. Yani bu medeniyetin kökleri daha da öncesine dayanmaktadır. Dolayısıyla evrimcilerin ve tarihin evrimine inananların iddia ettikleri gibi ilk çağlarda ilkel ve konuşma yeteneğinden yoksun, sadece hayvan avlayarak geçimini sağlayabilen, yarı hayvan insanlar yoktu. İnsan ilk yaratıldığı günden bu yana, günümüz insanının sahip olduğu zeka, estetik anlayışı, kavrayış, bilinç ve ahlak gibi tüm insani özelliklere sahipti. Geçmiş devirlere ait bulgulara ancak bu şekilde ön yargısız bakıldığında, "insanlık tarihi"nin doğru ve net olarak anlaşılması mümkün olacak, Yüce Rabbimiz'in yaratma ilmi ve sanatı takdir edilebilecektir. Bu ilim ve sanat, Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
"Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir."(Mümin Suresi, 64)
Piramitlerin inşasında kullanılan dev taşlar ne şekilde inşaat alanına getirildi?
O dönemin insanları bu dev taşları hangi teknikleri kullanarak taşıdı, metrelerce yükseklikte nasıl üst üste koydu?
Antik Mısır’da Elektrik Var mıydı?
Evrimci bilim adamları, bir safsata olan, tek hücreden çok hücreye ve ardından maymundan insana doğru uzayan sözde evrim sürecini açıklayabilmek için, kendilerince tarihin gelişimini de senaryolaştırmışlardır. Bunun için sözde, ‘ilkel insan’ın yaşam şeklini açıklayan "mağara devri", "taş devri" gibi hayali dönemler uydurmuşlardır. Bu iddialarını kendilerince kanıtlayabilmek için de çeşitli yöntemler kullanmaya çalışmışlardır. Örneğin arkeolojik kazılarda bir taşı, bir ok parçasını veya bir çömleği bu doğrultuda yorumlamışlardır. Oysa karanlık bir mağarada postlara bürünerek oturan, konuşma yeteneği olmayan yarı insan yarı maymun canlılar, yalnızca birer hayal ürünüdür. İlkel insanın hiçbir zaman var olmadığının, taş devrinin hiçbir zaman yaşanmadığının en açık delillerinden biri ise hiç kuşkusuz Mısır Medeniyeti’nin en önemli parçaları olan piramitlerdir.
Görkemli Bir Medeniyet: Antik Mısır
Antik Mısır, insanoğlunun binlerce yıl önce kurduğu en görkemli medeniyetlerden bir tanesidir. Tıpta, bilimde, sanat ve estetikte çok ileri seviyelere ulaşan ve günümüze yüzlerce eser bırakan eski Mısırlılar, ilkel bir toplumun devamı olamayacak kadar engin bir tecrübeye ve bilgi birikimine sahiptiler. Günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde, Mısırlıların ulaşmış olduğu medeniyet seviyesine ulaşılamamıştır. Örneğin bugün Afrika'nın çeşitli bölgelerinde, Güney Amerika'nın bazı yörelerinde, Asya'nın çeşitli topraklarında Mısır da dahil olmak üzere pek çok yerde medeniyet seviyesinden çok geri bir yaşam sürülmektedir. Tıp, anatomi başta olmak üzere şehir planlamacılığında, mimaride, güzel sanatlarda, tekstilde çok başarılı olan Mısır medeniyeti, bugün büyük bir takdir ve hayretle bilim adamları tarafından incelenmektedir.
Sırlarla Dolu İnşa Teknolojisi
Antik Mısır'da inşa edilen ve günümüzde hala büyük bir hayranlıkla izlenen en önemli eserler gizemli piramitlerdir. Bu piramitlerin en ihtişamlısı olan "Büyük Piramit" şimdiye kadar dünya üzerinde inşa edilmiş en büyük taş yapı olarak kabul edilir. Bu piramitin nasıl inşa edildiği konusunda Herodot zamanından itibaren birçok tarihçi ve arkeolog, çeşitli teoriler ortaya atmıştır. Kimileri bu piramitin yapımı sırasında kölelerin çalıştırıldığını ve rampa tekniğinden basamaklı piramite kadar birçok yöntemin kullanıldığını savunmuştur. Bu yöntemlerin karşımıza çıkan manzarası şöyledir:
- Bu piramidi kölelerin inşa etmiş olma ihtimali durumunda, çalışan köle sayısının 240.000 gibi olağanüstü bir rakam olması gerekirdi.
- Eğer inşa tekniği olarak rampa yöntemi kullanılmış olsaydı, piramitin yapımı bittikten sonra bu rampanın yıkılması için yaklaşık 8 yıl gerekirdi. Mısır bilimcisi Garde-Hansen'e göre bu, makul bir teori değildi. Çünkü bu rampanın yıkılmasından sonra geride kalan dev moloz artıklarını bir yerlerde görmemiz gerekirdi. Ama böyle bir delile hiçbir yerde rastlanmamıştır.Moustafa Gadalla, sf.115)
Garde-Hansen, diğer teorisyenlerin önemsemediği bazı yönleri ele almış ve şunları söylemiştir:
"Piramidi ziyaret ettiğinizde şaşırtıcı görüntüleri gözünüzün önüne getirmeye çalışın: 5000 yıl önceki taş ocağı işçisi, günde, piramitlerin inşasında kullanılan 330 taş blok üretiyor. Suyun bastırdığı mevsimde, günde 4000 blok Nil nehrinin üzerinde taşınıyor ve Giza platosuna gelindiğinde bu taşlar platodan yukarıya taşınarak, piramidin inşa edileceği bölgeye ulaştırılıyor. Eğer bu şartlar altında taşıma işlemi gerçekleşiyor olsaydı, dakikada 6.67 blok taşınması gerekirdi. Bu sonuç, sunulan teorinin geçersizliği için yeterli bir rakamdır".(Moustafa Gadalla, sf.116)
Bunların yanı sıra, piramidin bir yüzeyinin alanının yaklaşık olarak 2.5 hektar olduğu düşünülürse, her bir yüzeyin yaklaşık olarak 115.000 kaplama taşıyla kaplanmış olması gerekir. Bu taşlar da öylesine itinayla yerleştirilmiştir ki, taşlar arasında bırakılan mesafe bir kağıdın geçmesine olanak vermeyecek derecede dardır.(a.g.e)
Tüm bunlar piramitlerin yapımlarıyla ilgili sırların günümüz bilim ve teknolojisiyle dahi çözülemediğini gösteren bilgilerden bazılarıdır.
Gize’deki Piramitlerle İlgili Çarpıcı Bilgiler
Gize'deki (Kahire yakınlarında bir Mısır kenti) piramitlerle ilgili yapılan bazı matematiksel araştırmalar, eski Mısırlıların çok gelişmiş bir matematik ve geometri bilgileri olduğunu göstermektedir. Bu hesaplamalara göre, piramitleri planlayanların matematik ve geometri bilgisi dışında, dünyanın ölçüleri, çevresi, ekseni ve bu eksenin eğimi gibi bilgilere de sahip olmaları gereklidir. MÖ yaklaşık 2500'lü yıllarda inşasına başlanan piramitlerle ilgili bu bilgiler, ünlü matematik bilginleri Pisagor, Arşimet ve Öklid’in zamanından 2000 yıl öncesinde bu piramitlerin inşa edildiği göz önünde bulundurulursa, çok daha çarpıcı bir hal almaktadır:
- Piramitin açıları Nil deltasını iki eşit yarıya böler.
- Gize'nin üç piramiti aralarında, bir Pisagor üçgeni oluşturacak biçimde düzenlenmiştir. Bu üçgenin kenarlarının birbirlerine oranları 3:4:5'tir.
- Piramitin yüksekliğiyle çevresi arasındaki oran bir dairenin yarı çapıyla çevresi arasındaki orana eşittir.
- Piramit dev bir güneş saatidir. Ekim ortasıyla mart başı arasında düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterir. Piramiti çevreleyen taş levhaların uzunluğu, bir günün gölge uzunluğuna eşittir.
- Piramitin dikdörtgen biçimindeki tabanının normal kenar uzunluğu 365,342 Mısır endazesine (dönemin ölçü birimi) denk gelir. Bu sayı günümüzde de kullanılan güneş yılının günlerinin sayısına oldukça yakındır. (Günümüzde güneş yılının gün sayısı 365,224 olarak hesaplanmaktadır.)
- Büyük Piramitle dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey Kutbuyla piramitin arasındaki uzaklığa eşittir.
- Piramitin tabanının yüzeyi, anıtının yarısının iki katına bölündüğünde, "pi" sayısı elde edilir.
- Piramitin dört yüzünün toplam yüz ölçümü piramitin yüksekliğinin karesine eşittir.(Sfenks'in Gözleri, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1989, sf. 152)
Antik Mısır’da Elektrik Var Mıydı?
Dendera'daki (Nil nehrinin batı kıyısında bulunan bir şehir) Hathor Tapınağı'nda bulunan bazı duvar resimleri, antik Mısır’la ilgili oldukça ilginç bir bilgiyi gün yüzüne çıkarmıştır. Resimde yer alan figürler, antik Mısırlıların elektriği bildiği ve kullandığı ihtimalini gündeme getirmiştir. Söz konusu resim dikkatlice incelendiğinde, tıpkı günümüzdeki gibi yüksek voltaj yalıtımının o günlerde de kullanıldığı görülür: Ampul görünümündeki şekil dikdörgen bir sütun (bu sütun izolatör olarak kullanıldığı tahmin edilen ve ced sütunu olarak adlandırılan bir sütundur) tarafından desteklenmektedir. Resimdeki şeklin günümüz elektrik lambalarıyla olan bu şaşırtıcı benzerliği, çok düşündürücüdür. Tungsten ışığının kaşifi olan Dr. Colin Fink, Mısırlıların bundan yaklaşık 4300 yıl öncesinden, zıt kutupla bakıra elektrik kaplamayı bildiklerini söylemektedir. Bu kaplama, kendisinin 1933 yılında sülfürü kullanarak denediği bir yöntemdir.
Resimde tarif edilen bu sistemin ışık yayıp yaymadığı, bilim adamları tarafından denenmiştir. Avusturyalı elektrik mühendisi Walter Garn, kabartmada yer alan resmi çok detaylı olarak incelemiş, resimdeki ampulü, yılanlı teli, duyu, ced sütunu olarak kullanılan izolatörün aynısını yapmıştır. Ve ortaya çıkan sistem etrafı aydınlatmış, yani ışık yaymıştır.(Yüce Tanrı'nın İzinde, Cep Kitapları, İstanbul, Nisan 1995, sf. 186)
Mısır'da elektriğin kullanılmış olabileceğini gösteren delillerden biri de piramitlerin iç duvarlarında hiç is izinin bulunmamasıdır. Eğer evrimci arkeologların iddia ettiği gibi, aydınlatma için meşale ve benzeri malzemeler kullanılmış olsaydı duvarlarda mutlaka is olması gerekirdi. Ancak piramitlerin en içteki dehlizlerinde dahi böyle bir is izi yoktur. Gerekli aydınlatma sağlanmadan, inşaatın devam etmesi, daha da önemlisi duvarlardaki gösterişli resimlerin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu da Mısır'da elektriğin kullanılmış olma ihtimalini güçlendirmektedir.
Piramitler Tekrar İnşa Edilmek İstense...
1978'de Amerika'daki, Indiana Limestone Institute of America Inc. (dünyada kireç taşı ocakları konusunda en büyük ve en uzman kuruluş), bugün Büyük Piramit gibi bir piramit inşa edilmek istense, insan gücü ve materyallerin ne olması gerektiği hakkında bir araştırma yapmıştır. Sonuç oldukça düşündürücüdür; şirket yetkilileri, piramitlerin inşasındaki zorluğu şöyle açıklamaktadırlar:
Eğer mümkün olan gücü maksimuma çıkartsak, bu da bugünkü üretimi üç katına çıkartmak anlamına gelir ki, bu kadar kireç taşını ocaktan çıkarmak ve transfer etmek ancak 27 yıl sürer. Üstelik tüm bu çalışmalar, Amerika'nın üstün teknolojisiyle yani hidrolik çekiçler, elektronik kristal başlı testereler kullanılarak yapılabilir. Bu büyük çaba, sadece kireç taşını madenden çıkarmak ve onu taşımak için kullanılacaktır. Ve buna, Büyük Piramit'in inşası için gerekli olan laboratuvar testleri ve bunun gibi ön çalışmalar dahil değildir.(Nova Productions, Who Built the Pyramids, www.pbs.org)
- Peki Antik Mısır'da bu dev piramitler nasıl inşa edilmiştir?
- Kayalık taraçalar hangi güçle, hangi makinelerle, hangi teknikle düzleştirilmiştir?
- Kaya mezarları hangi imkanlarla kazılmıştır?
- İnşaat sırasında aydınlatma nasıl sağlanmıştır? (Piramitlerin ve mezarların duvarlarında ve tavanlarında, herhangi bir kararma ve is izine rastlanmamıştır.)
- Taş bloklar taş ocaklarından nasıl çıkarılmış, farklı şekillerdeki taşların kenarları nasıl düzleştirilmiştir?
- Tonlarca ağırlıktaki bu taşlar nasıl taşınmış ve birbirlerine santimetrenin binde biri gibi bir yakınlıkta nasıl birleştirilmiştir?
Bu soruları daha da artırabiliriz. Evrimcilerin bu soruları, insanlık tarihi konusundaki yanılgılarından yola çıkarak akılcı ve mantıklı bir şekilde cevaplayamayacakları açıktır. Antik Mısır, sanatıyla, tıbbıyla, mimarisi ve kültürüyle dev bir medeniyet kurmuştur. Mısırlıların geride bıraktıkları eserler, kullandıkları tedavi yöntemleri, sahip oldukları bilgi birikiminin ve tecrübenin en önemli delillerindendir.
Arkeolojik bulgular evrimcilerin "ilkel insan" iddiasını çürütmektedir ve günümüze kadar elde edilmiş tüm arkeolojik bulgular göstermiştir ki; insan, var olduğu günden bu yana insandır ve yüksek bir kültüre sahiptir. Dolayısıyla evrimcilerin iddia ettiği "tarihin evrimi" hikayesi de hiçbir zaman gerçekleşmemiştir.
Geçmişin İzleri Evrimi Yalanlıyor
Mısır'da kurulan medeniyet ve tarih boyunca kurulan diğer tüm medeniyetlerin her biri akıl ve irade sahibi insanlar tarafından kurulmuştur. Üstelik bunlar çok eski dönemlere ait medeniyetlerdir. Bugün Mısır'ın MÖ 2500 yılındaki eserlerini inceleyerek hayranlığımızı dile getiriyoruz ve bilim adamları ve konuyla ilgili uzmanlar bu eserlerin nasıl meydana getirilmiş olabileceğini tartışıp araştırıyorlar. Ancak şu nokta çok önemlidir; Mısır'da bugün izlerine rastlanan 5000 yıl önceki medeniyet, elbetteki binlerce yılın tecrübe ve bilgi birikimi ile oluşmuştur. Yani bu medeniyetin kökleri daha da öncesine dayanmaktadır. Dolayısıyla evrimcilerin ve tarihin evrimine inananların iddia ettikleri gibi ilk çağlarda ilkel ve konuşma yeteneğinden yoksun, sadece hayvan avlayarak geçimini sağlayabilen, yarı hayvan insanlar yoktu. İnsan ilk yaratıldığı günden bu yana, günümüz insanının sahip olduğu zeka, estetik anlayışı, kavrayış, bilinç ve ahlak gibi tüm insani özelliklere sahipti. Geçmiş devirlere ait bulgulara ancak bu şekilde ön yargısız bakıldığında, "insanlık tarihi"nin doğru ve net olarak anlaşılması mümkün olacak, Yüce Rabbimiz'in yaratma ilmi ve sanatı takdir edilebilecektir. Bu ilim ve sanat, Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
"Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir."(Mümin Suresi, 64)
Misafir- Misafir
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Teşekkürler Ömer Abi...Mısır hep ilgimi çekmiştir,piramitler olsun firavunlar olsun ilginç bir yer.Ben de "evrim teorisine" inanmıyorum ancak her canlı gibi insanın da evrimleştiğini düşünüyorum Biraz karışık oldu gibi,yani Darwin'in o "maymundan insana" düşüncesine inanmıyorum,ancak insanlar da zaman geçtikçe değişiyor.N.G.'de izlediğim kadarıyla eski insanların kafatası daha büyükmüş ancak beyinleri küçükmüş,zamanla kafatası küçülüp beyin büyümeye başlamış vs...Arkeolojik kazılar sonucunda da bu teoriye uygun kafatasları bulunmuş.
Mısıra gelecek olursak,Mısır'da o piramitler yapıldıysa herşey olabilir,ne denirse inanırım elektrik falan...O kadar büyük piramitleri(bu piramitler oranlı yapılmış ayrıca) yapanları,elektriği bile bulmuş olabilir.Ayrıca Mısırın konumu nedeniyle elektriğin bulunması diğer uygarlıklara yayılmamış olabilir. :Yoğun:
Mısıra gelecek olursak,Mısır'da o piramitler yapıldıysa herşey olabilir,ne denirse inanırım elektrik falan...O kadar büyük piramitleri(bu piramitler oranlı yapılmış ayrıca) yapanları,elektriği bile bulmuş olabilir.Ayrıca Mısırın konumu nedeniyle elektriğin bulunması diğer uygarlıklara yayılmamış olabilir. :Yoğun:
mert1650- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 255
Yaş : 31
Nerden : Antalya
Meslek : Öğrenci
Kullandığınız Programlar : Adobe Photoshop CS3
Reputation : 0
Puanları : 12
Kayıt tarihi : 30/06/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
:shock: :shock: Ne ilginçmiş be :S
boronzox- Forum Yöneticisi
- Varsa Çalıştığınız Firma : Friilens
Mesaj Sayısı : 8984
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Meslek : Moşın Dizaynır
Kullandığınız Programlar : After Effects CS4
Reputation : 130
Puanları : 2428
Kayıt tarihi : 07/03/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
boronzox demiş ki::shock: :shock: Ne ilginçmiş be :S
Mısır tarihi gerçekten ilginç...piramitler anlaşılmaz zaten
eydi- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 272
Yaş : 113
Nerden : 0
Meslek : 0
Kullandığınız Programlar : 0
Reputation : 1
Puanları : 13
Kayıt tarihi : 08/10/07
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Orası kesin.Çölün ortasında tanesi kaç ton taşlar.Oraya kadar nasıl gelmişler kimse bilmiyor...
Tarih sırlarla sırlar da mısırlılarla dolu :laugh38-:
Tarih sırlarla sırlar da mısırlılarla dolu :laugh38-:
boronzox- Forum Yöneticisi
- Varsa Çalıştığınız Firma : Friilens
Mesaj Sayısı : 8984
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Meslek : Moşın Dizaynır
Kullandığınız Programlar : After Effects CS4
Reputation : 130
Puanları : 2428
Kayıt tarihi : 07/03/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
çözülememiş halen çok sır var mısır da o taşlar nasıl geldi oraya nasıl çıktı üst üste oooo o değilde ordaki köleler söyle yada böyle nasıl yaptılarsa yaptılar ama o kölelerinde anası ağlamıstır yapcaz die
Kral52- Daha Yeni
- Mesaj Sayısı : 31
Yaş : 33
Nerden : ordu
Meslek : öğrenci
Kullandığınız Programlar : paint
Reputation : 0
Puanları : 15
Kayıt tarihi : 31/05/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
değerli arkadaşlar insanlık hiç bir zaman mağaradan gelmemiştir..yani o mongol kambur maymuna benzer dönemi hiç olmmamıştır...insan var olduğundan beri dik ve belli kültür ve kafa yapısıyla var oldu...
mısırdan önceki dönemmmdede böyleydi..MU ve Atlantis varlığı veya ileri medeniyet vardı..hatta maddenin sırrını çözdülerdi...cinleri bile kullanır olmuşlardı.. o kadar ilerledilerki Allaha isyan eder oldular..o nesil yok oldu...
yani bu mağara adamı lafı safsata..insan hiçbir zaman o halde olmadı...
şu kitabı bir okuyun ben iki kere okudum...http://www.ucandaire.org/yazi/zulkarneyn
mısırdan önceki dönemmmdede böyleydi..MU ve Atlantis varlığı veya ileri medeniyet vardı..hatta maddenin sırrını çözdülerdi...cinleri bile kullanır olmuşlardı.. o kadar ilerledilerki Allaha isyan eder oldular..o nesil yok oldu...
yani bu mağara adamı lafı safsata..insan hiçbir zaman o halde olmadı...
şu kitabı bir okuyun ben iki kere okudum...http://www.ucandaire.org/yazi/zulkarneyn
Misafir- Misafir
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
5000 yıl önce oralar daha yeşil ve yaşanabilir olabilir miydi acaba! Çünki az bir zaman değil. Mısırlıların daha doğrusu o günki adları bu muydu bilmiyoruz ama 5000 yıl önceki o uygarlığın çok geliştiğini ve o bölgenin çok yeşil ve sulak olduğunu düşündüğümüzde piramitlerin yapımının o kadarda imkansız olmadığını düşünüyorum. Ben düşünüyorum. Kendim. Konu ömer'in oduğu için alınacak diye tırsarak yazdım. Üstüne basarak belirteyim: hiç bir kelimesinden işkillenmeyiniz iiiifenimm!!!!
olivon- O Artık Bir Usta
- Mesaj Sayısı : 2065
Yaş : 105
Nerden : xxx
Meslek : xxx
Kullandığınız Programlar : xxx
Reputation : 25
Puanları : 800
Kayıt tarihi : 28/09/07
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
çok ilginç bencede insan hiç bir zaman dediğin gibi mağaradan gelen bir yaratık olmadı olamaz ama nedense öyle gösterilmeye çalışılıyor...
Bir ayetle bede sana destek vermek isterim...
Hz. Âdem'e isimlerin Öğretilmesi
ALLAH Hz. Âdem'i yarattıktan sonra, dünyaya yerleşip kendilerinden faydalanabilmeleri için ona eşyanın isimlerini ve özelliklerini öğretti. İsimlerin dalâlet ettiği varlıkları anlama kabiliyeti verdi. "Hani Rabbin bir vakit meleklere: 'Muhakkak ben, yeryüzünde (emirlerimi tebliğ etmeye ve uygulamaya koyacak) bir halife (bir insan) yaratacağım' demişti. (Melekler de): 'Biz seni hamdinle tesbih ve seni ayıplardan, sana ortak koşmaktan ve eksikliklerden tenzih edip dururken orada (yerde) bozgunculuk edecek, kanlar dökecek kimse(ler) mi yaratacaksın?' demişlerdi. ALLAH: 'Sizin bilmeyeceğinizi her halde ben bilirim.' demişti. ALLAH, Âdem'e bütün isimleri öğretmişti. Sonra onları (onların dalâlet ettikleri âlemleri ve eşyayı) meleklere gösterip 'doğrucular iseniz (her şeyin içyüzünü biliyorsanız) bunları isimleriyle beraber bana haber verin' demişti. (Melekler) de: "Seni tenzih ederiz, senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şüphesiz ki sensin, sen demişlerdi." (el-Bakara, 2/30-32)
Bir ayetle bede sana destek vermek isterim...
Hz. Âdem'e isimlerin Öğretilmesi
ALLAH Hz. Âdem'i yarattıktan sonra, dünyaya yerleşip kendilerinden faydalanabilmeleri için ona eşyanın isimlerini ve özelliklerini öğretti. İsimlerin dalâlet ettiği varlıkları anlama kabiliyeti verdi. "Hani Rabbin bir vakit meleklere: 'Muhakkak ben, yeryüzünde (emirlerimi tebliğ etmeye ve uygulamaya koyacak) bir halife (bir insan) yaratacağım' demişti. (Melekler de): 'Biz seni hamdinle tesbih ve seni ayıplardan, sana ortak koşmaktan ve eksikliklerden tenzih edip dururken orada (yerde) bozgunculuk edecek, kanlar dökecek kimse(ler) mi yaratacaksın?' demişlerdi. ALLAH: 'Sizin bilmeyeceğinizi her halde ben bilirim.' demişti. ALLAH, Âdem'e bütün isimleri öğretmişti. Sonra onları (onların dalâlet ettikleri âlemleri ve eşyayı) meleklere gösterip 'doğrucular iseniz (her şeyin içyüzünü biliyorsanız) bunları isimleriyle beraber bana haber verin' demişti. (Melekler) de: "Seni tenzih ederiz, senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şüphesiz ki sensin, sen demişlerdi." (el-Bakara, 2/30-32)
alpi- Şimdilik Azimli
- Mesaj Sayısı : 134
Yaş : 39
Nerden : istanbul
Meslek : montaj
Kullandığınız Programlar : Final Cut Pro, Edius 3.6-5, AE, Photoshop, Maya 2008
Reputation : -1
Puanları : 7
Kayıt tarihi : 11/02/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Fatih abi söylediklerin mantıklı ama birsürü araştırmacının da aklına gelmiştir bu çözüm bu değil ancak :S
boronzox- Forum Yöneticisi
- Varsa Çalıştığınız Firma : Friilens
Mesaj Sayısı : 8984
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Meslek : Moşın Dizaynır
Kullandığınız Programlar : After Effects CS4
Reputation : 130
Puanları : 2428
Kayıt tarihi : 07/03/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Bence mağara dönemleri yaşandı...Yoksa düşünürsek insan hep aynı insansa hep aynı zeka düzeyine sahipse birçok şeyin çok daha önceden icat edilmesi gerekirdi.(diye düşünüyorum )Ayrıca tabi ki eski insanlar da salak değildi yani belli kültürleri vardı,resim bile çizmişler daha ne ama yine de belli bir gelişim kaydedildi bu zamana kadar insanda
mert1650- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 255
Yaş : 31
Nerden : Antalya
Meslek : Öğrenci
Kullandığınız Programlar : Adobe Photoshop CS3
Reputation : 0
Puanları : 12
Kayıt tarihi : 30/06/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Tartışmak güzel de bu konu sonsuz! Ben "pas" diyor ve masadan kalkıyorum. :hello:
olivon- O Artık Bir Usta
- Mesaj Sayısı : 2065
Yaş : 105
Nerden : xxx
Meslek : xxx
Kullandığınız Programlar : xxx
Reputation : 25
Puanları : 800
Kayıt tarihi : 28/09/07
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
ALPİ kardeşim bilgine sağlık....
aslında çok şey çözüldüde..saklanıyor..dünyayı yönetenler korkuyorlar..çünki o zaman sonları gelecek...insanları böyle safsatalarla yönetiyorlar..
aslında çok şey çözüldüde..saklanıyor..dünyayı yönetenler korkuyorlar..çünki o zaman sonları gelecek...insanları böyle safsatalarla yönetiyorlar..
Misafir- Misafir
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Evet hatta gazetelerde UFO olayı falan da çıktı...NASA,'nın sakladığı düşünülüyor...
mert1650- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 255
Yaş : 31
Nerden : Antalya
Meslek : Öğrenci
Kullandığınız Programlar : Adobe Photoshop CS3
Reputation : 0
Puanları : 12
Kayıt tarihi : 30/06/08
Geri: Antik mısırda elektrik varmıydı
Allaaah yandık bu topic de siyaset meydanına dönecek :laugh38-:
Tabii ki saklanan çok şey var.Görünmezlik giysisi mesela.Belki böyle birşey var olmadığı nereden belli?
Adam bi giyiyor tamamen yokoluyor.Ya da ışınlanma...
Bunları bulan devlet belki de karanlık işleri için kullanıyordur nereden bilebiliriz,o yüzden de saklıyordur.
Tabii ki saklanan çok şey var.Görünmezlik giysisi mesela.Belki böyle birşey var olmadığı nereden belli?
Adam bi giyiyor tamamen yokoluyor.Ya da ışınlanma...
Bunları bulan devlet belki de karanlık işleri için kullanıyordur nereden bilebiliriz,o yüzden de saklıyordur.
boronzox- Forum Yöneticisi
- Varsa Çalıştığınız Firma : Friilens
Mesaj Sayısı : 8984
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Meslek : Moşın Dizaynır
Kullandığınız Programlar : After Effects CS4
Reputation : 130
Puanları : 2428
Kayıt tarihi : 07/03/08
After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları :: After Effects Forum Önerileri :: Konu Dışı (Genel)-Muhabbet sohbet
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı 25 Ocak 2022, 16:12 tarafından ytusinema
» epic games reklamı
Perş. 12 Eyl. 2019, 14:02 tarafından ainoslu.22
» Hesap silimi ya da banlanma
C.tesi 31 Ağus. 2019, 09:04 tarafından gariban
» 10. Yıldız Kısa Film Festivali Geliyor!
Paz 14 Mayıs 2017, 10:38 tarafından ytusinema
» After Effects Uzmanı Aranıyor (Ankara)
Cuma 14 Nis. 2017, 13:58 tarafından Kün Medya Yapım
» İÇERİ BAK LÜTFEN KAFAYI YİCEM
Salı 11 Nis. 2017, 10:55 tarafından korsankirici
» After Effects - Neon Text Efekti - Ders 8
Perş. 30 Mart 2017, 15:32 tarafından theyamak
» After Effects - Tanıtım Animasyonu Kurumsal - Ders 7
Perş. 30 Mart 2017, 15:31 tarafından theyamak
» After Effects - Retro Intro Yapımı - Ders 6
Perş. 30 Mart 2017, 15:31 tarafından theyamak