En son konular
Giriş yap
Kimler hatta?
Toplam 514 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 514 Misafir :: 2 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 1614 kişi Paz 10 Tem. 2016, 20:42 tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 12710 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: ceren0
Kullanıcılarımız toplam 60796 mesaj attılar bunda 6689 konu
Anahtar-kelime
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları adresi saklayın ve paylaşın
Çekin elinizi Kazdağından
3 posters
After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları :: After Effects Forum Önerileri :: Az Biraz Nefes Alın Geyik Köşesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Çekin elinizi Kazdağından
Bu geyik değil ama ülekemde böyle bir katliama duyarsız kalmam çok zor
------------------------------------------------------------------------------------
Çekin elinizi Kazdağından
Güzelim Kazdağı'nın üzerinde akbabalar uçuyor. Önce doğu tarafındaydılar (Çan), şimdi Batı tarafına (Ayvacık) geldiler. Pençelerini geçirmek, gagalarını sokmak, zehirlerini salmak için bekleşiyorlar.
Tıpkı, birkaç yıl önce yılın haber fotoğrafı ödülünü alan, Afrika'da aç çocuğun ölümünü bekleyen akbabanın resminde olduğu gibi. Ama bu kez akbaba aç kalacak! Çünkü Kazdağı ölmeyecek! Kazdağı'nın çevresinde yaşayan vicdan sahibi insanlar buna izin vermeyecekler!
Kuzey Ege'nin efesi Kazdağı bir doğa ve tarih hazinesidir. Dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür zenginliğidir. Böyle bir yerden bakır, kurşun ve altın çıkartmak için, en azından aramasını yapmak için, birilerine ruhsat verilir mi? Bunun ne büyük bir cinayet olacağı düşünülmez mi?
AKP'nin 2004 yılında çıkarttığı kısmen vetolu 5177 sayılı kanuna göre verilebilmiş. Birileriyle bağlantılı olduğuna şüphe olmayan birtakım Kanada firmaları kuyruğa girmişler, Kazdağı'nı dört bir yandan kazacaklar, kelleştirecekler, sularını zehirleyecekler ve para kazanacaklar.
Ve geride iskeletler bırakıp gidecekler!
Yeraltı sularını kirletmeye başlamışlar bile. Ama yağma yok!
Kanada'yı iyi bilirim. Uçsuz bucaksızdır. Toprak büyüklüğü açısından sanırım dünyanın üçüncü en büyüğüdür. Zümrüt ormanları, berrak gölleri, pırıl pırıl dereleri vardır. Tüm ülkenin nüfusu Türkiye'nin üçte biri dolayındadır. Kanadalı firmalar maden arayacaklarsa gidip kendi ülkelerinde arasınlar. Kazdağımızdan ellerini çeksinler..
Çeksinler, çünkü ikinci bir Kazdağı yok. Yalnızca bizim için değil, tüm insanlık için böyle bu. Eteklerinde yaşayan 1.5 milyon insanın oksijen kaynağı Kazdağı. Homeros'un 'bin pınarlı İda'sı milyonların içme suyu kaynağı. Fatih Sultan Mehmet'in Haliç'e inen gemilerinin kerestesinin kaynağı. Eşi benzeri olmayan Kazdağı ardıcının vatanı. Dünya mitolojisinin en ünlü öykülerinden Üç Güzeller'in geçtiği mekân... Ekoturizmin gözde varağı, botanistlerin cenneti Kazdağı. Orta Asya'dan gelmiş Türkmenlerin, Yörüklerin etnoloji müzesi Kazdağı...
Böyle bir yeri üç-beş kuruş kirli para kazanmak için birtakım yabancı şirketlere peşkeş çekeceksin, sonra istihdamdan, kalkınmadan, şundan bundan söz ederek bunu haklı göstermeye çalışacaksın. Gidin işinize.
Siyanürünüzü başka yere akıtın.
İstihdamınız sizin olsun!
Altınınız sizin olsun!
Paranız sizin olsun!
Bin pınarlı İda'ya dokunmayın!
---------------------------------------------------------------
Kanadalılar niçin Kazdağını seçti?
Volkanik kökenli olan Kazdağı en son ne zaman patlamıştı bilmiyorum. Ancak, geçen hafta bugün, bu sütunda çıkan 'Çekin ellerinizi Kazdağı'ndan' başlıklı yazıma gelen tepkiler jeolojik olarak değerlendirilecek olursa, 1774 metre yüksekliğindeki bu geniş tabanlı efsanevi yanardağın harekete geçtiğini söyleyebilirim. Eğer bu doğa harikasında maden aramak için ruhsat almış olan Kanadalı ve yerli şirketlerin çalışmalarına derhal son verilmezse ülkemiz tarihinin en büyük çevreci patlamasıyla karşı karşıya kalacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın!
Gelen mektup ve mesajlardan dehşet verici şeyler öğreniyorum. Bu firmalar dünyada neler yapmışlar, Türkiye'de neler yapmaya hazırlanıyorlar? Sırası geldikçe bunları bir bir anlatacağım. Öyle anlaşılıyor ki, Kanadalı şirketler madencilik bahanesiyle doğayı mahvetme konusunda tüm dünyada sabıkalılar. Kanada basını marifetlerini ortaya dökmüş (Yaşasın soruşturmacı gazetecilik!), Kanada'nın ünlü CBC televizyonu bu firmalar hakkında 'Çirkin Kanadalı' adlı bir program bile yayımlamış.
Geçen yazımda 'Kendilerinin kocaman ülkeleri olduğu halde niçin bizim buralarla uğraşıyorlar?' diye sormuştum. Kanada'nın Vancouver kentinde yaşayan okurum Kaya Gülaçtı bunun nedenini şöyle anlatıyor:
"...dediğiniz gibi Kanada çok büyük bir ülke ve jeolojik açıdan Türkiye'den daha zengin. Elmas, petrol gibi ülkemizde olmayan yeraltı zenginliklerine sahipler. Bu firmalar neden kendi ülkelerinde altın aramıyorlar sorunuzun cevabını birkaç yıl önce Globe and Mail gazetesindeki bir araştırma açık bir şekilde ortaya koymuştu. 1950'lerde altın aramak için kullanılan bir alanın önceki ve sonraki hallerinin fotoğrafları aracılığı ile durumu göstermiş, işin finansal kısımlarını da ifşa etmişti. Sonuç olarak, her ne kadar firmalar en son teknoloji kullandık, yerel ekonomiyi canlandırdık gibi iddialarda bulunsalar bile, Federal Hükümet'in kirlenen alanın temizliği için harcadığı para madenlerin getirisinin birkaç misli üstüne çıkıyordu. Bir başka deyişle, firma kısa zaman içinde para kazanıp bölgeyi terk ediyor ve geriye kalan atıkları Federal Hükümet temizlemek zorunda kalıyor, hem de aldıkları verginin katbekat fazlasını harcayarak! Ama sonuç aynı. Zümrüt yeşili ormanın içinde dazlak kalmış büyük bir bölge, üzerinde ot bile yetişmiyor onca yıl yapılan temizleme çalışmalarından sonra. Sonuçta Federal Hükümet böyle firmalara izin vermiyor kendi topraklarında, git sömürmek için doğanın yok edilmesine tepkisiz bir ülke bul diye."
Doğanın yok edilmesine tepkisiz bu zavallı ülke Türkiye midir? Kanadalı sabıkalıların göz koyduğu son kurban Kazdağı sahipsiz midir?
Bunun yanıtını önümüzdeki günlerde göreceğiz!
Kaynak: Haluk Şahin / Radikal
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=234359
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=235056
------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------------------
Çekin elinizi Kazdağından
Güzelim Kazdağı'nın üzerinde akbabalar uçuyor. Önce doğu tarafındaydılar (Çan), şimdi Batı tarafına (Ayvacık) geldiler. Pençelerini geçirmek, gagalarını sokmak, zehirlerini salmak için bekleşiyorlar.
Tıpkı, birkaç yıl önce yılın haber fotoğrafı ödülünü alan, Afrika'da aç çocuğun ölümünü bekleyen akbabanın resminde olduğu gibi. Ama bu kez akbaba aç kalacak! Çünkü Kazdağı ölmeyecek! Kazdağı'nın çevresinde yaşayan vicdan sahibi insanlar buna izin vermeyecekler!
Kuzey Ege'nin efesi Kazdağı bir doğa ve tarih hazinesidir. Dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür zenginliğidir. Böyle bir yerden bakır, kurşun ve altın çıkartmak için, en azından aramasını yapmak için, birilerine ruhsat verilir mi? Bunun ne büyük bir cinayet olacağı düşünülmez mi?
AKP'nin 2004 yılında çıkarttığı kısmen vetolu 5177 sayılı kanuna göre verilebilmiş. Birileriyle bağlantılı olduğuna şüphe olmayan birtakım Kanada firmaları kuyruğa girmişler, Kazdağı'nı dört bir yandan kazacaklar, kelleştirecekler, sularını zehirleyecekler ve para kazanacaklar.
Ve geride iskeletler bırakıp gidecekler!
Yeraltı sularını kirletmeye başlamışlar bile. Ama yağma yok!
Kanada'yı iyi bilirim. Uçsuz bucaksızdır. Toprak büyüklüğü açısından sanırım dünyanın üçüncü en büyüğüdür. Zümrüt ormanları, berrak gölleri, pırıl pırıl dereleri vardır. Tüm ülkenin nüfusu Türkiye'nin üçte biri dolayındadır. Kanadalı firmalar maden arayacaklarsa gidip kendi ülkelerinde arasınlar. Kazdağımızdan ellerini çeksinler..
Çeksinler, çünkü ikinci bir Kazdağı yok. Yalnızca bizim için değil, tüm insanlık için böyle bu. Eteklerinde yaşayan 1.5 milyon insanın oksijen kaynağı Kazdağı. Homeros'un 'bin pınarlı İda'sı milyonların içme suyu kaynağı. Fatih Sultan Mehmet'in Haliç'e inen gemilerinin kerestesinin kaynağı. Eşi benzeri olmayan Kazdağı ardıcının vatanı. Dünya mitolojisinin en ünlü öykülerinden Üç Güzeller'in geçtiği mekân... Ekoturizmin gözde varağı, botanistlerin cenneti Kazdağı. Orta Asya'dan gelmiş Türkmenlerin, Yörüklerin etnoloji müzesi Kazdağı...
Böyle bir yeri üç-beş kuruş kirli para kazanmak için birtakım yabancı şirketlere peşkeş çekeceksin, sonra istihdamdan, kalkınmadan, şundan bundan söz ederek bunu haklı göstermeye çalışacaksın. Gidin işinize.
Siyanürünüzü başka yere akıtın.
İstihdamınız sizin olsun!
Altınınız sizin olsun!
Paranız sizin olsun!
Bin pınarlı İda'ya dokunmayın!
---------------------------------------------------------------
Kanadalılar niçin Kazdağını seçti?
Volkanik kökenli olan Kazdağı en son ne zaman patlamıştı bilmiyorum. Ancak, geçen hafta bugün, bu sütunda çıkan 'Çekin ellerinizi Kazdağı'ndan' başlıklı yazıma gelen tepkiler jeolojik olarak değerlendirilecek olursa, 1774 metre yüksekliğindeki bu geniş tabanlı efsanevi yanardağın harekete geçtiğini söyleyebilirim. Eğer bu doğa harikasında maden aramak için ruhsat almış olan Kanadalı ve yerli şirketlerin çalışmalarına derhal son verilmezse ülkemiz tarihinin en büyük çevreci patlamasıyla karşı karşıya kalacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın!
Gelen mektup ve mesajlardan dehşet verici şeyler öğreniyorum. Bu firmalar dünyada neler yapmışlar, Türkiye'de neler yapmaya hazırlanıyorlar? Sırası geldikçe bunları bir bir anlatacağım. Öyle anlaşılıyor ki, Kanadalı şirketler madencilik bahanesiyle doğayı mahvetme konusunda tüm dünyada sabıkalılar. Kanada basını marifetlerini ortaya dökmüş (Yaşasın soruşturmacı gazetecilik!), Kanada'nın ünlü CBC televizyonu bu firmalar hakkında 'Çirkin Kanadalı' adlı bir program bile yayımlamış.
Geçen yazımda 'Kendilerinin kocaman ülkeleri olduğu halde niçin bizim buralarla uğraşıyorlar?' diye sormuştum. Kanada'nın Vancouver kentinde yaşayan okurum Kaya Gülaçtı bunun nedenini şöyle anlatıyor:
"...dediğiniz gibi Kanada çok büyük bir ülke ve jeolojik açıdan Türkiye'den daha zengin. Elmas, petrol gibi ülkemizde olmayan yeraltı zenginliklerine sahipler. Bu firmalar neden kendi ülkelerinde altın aramıyorlar sorunuzun cevabını birkaç yıl önce Globe and Mail gazetesindeki bir araştırma açık bir şekilde ortaya koymuştu. 1950'lerde altın aramak için kullanılan bir alanın önceki ve sonraki hallerinin fotoğrafları aracılığı ile durumu göstermiş, işin finansal kısımlarını da ifşa etmişti. Sonuç olarak, her ne kadar firmalar en son teknoloji kullandık, yerel ekonomiyi canlandırdık gibi iddialarda bulunsalar bile, Federal Hükümet'in kirlenen alanın temizliği için harcadığı para madenlerin getirisinin birkaç misli üstüne çıkıyordu. Bir başka deyişle, firma kısa zaman içinde para kazanıp bölgeyi terk ediyor ve geriye kalan atıkları Federal Hükümet temizlemek zorunda kalıyor, hem de aldıkları verginin katbekat fazlasını harcayarak! Ama sonuç aynı. Zümrüt yeşili ormanın içinde dazlak kalmış büyük bir bölge, üzerinde ot bile yetişmiyor onca yıl yapılan temizleme çalışmalarından sonra. Sonuçta Federal Hükümet böyle firmalara izin vermiyor kendi topraklarında, git sömürmek için doğanın yok edilmesine tepkisiz bir ülke bul diye."
Doğanın yok edilmesine tepkisiz bu zavallı ülke Türkiye midir? Kanadalı sabıkalıların göz koyduğu son kurban Kazdağı sahipsiz midir?
Bunun yanıtını önümüzdeki günlerde göreceğiz!
Kaynak: Haluk Şahin / Radikal
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=234359
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=235056
------------------------------------------------------------------
slybee- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 434
Yaş : 44
Nerden : Bostancı
Meslek : R-TV-C
Kullandığınız Programlar : Premiere, After Effects, Photoshop
Reputation : 19
Puanları : 24
Kayıt tarihi : 24/09/07
Geri: Çekin elinizi Kazdağından
Kazdağı’nı Koruma Girişimi Grubu, dört bir tarafı kazılan Kazdağı’ndaki altın arama ve çıkarma çalışmalarının ele alınacağı ve bunun yörenin toplumsal, ekonomik ve çevresel etkilerini irdeleyeceği bir panel düzenliyor.
Kazdağı’nı Koruma Girişimi Grubu tarafından yapılan açıklamada Kazdağı’nda sürdürülen maden arama çalışmalarına dikkat çekilerek bölgenin üzerinde yaşayanlarca sahip çıkılması ve korunması gerektiğine vurgu yapıldı.
Açıklamada Kazdağı’nın dünyanın en nadide bölgelerinden biri olduğu belirtilirken, “bölgede, dünyanın hiçbir yöresinde rastlanmayan 43 endemik bitki türünün varlığı saptanmıştır” dendi. Bu durumun yalnız bu bölgeye özgü Kazdağı Göknarı’yla birlikte Kazdağı’nı en yoğun oksijen üreten bölgelerden biri haline getirdiği belirtilirken bölgede yetiştirilen zeytinden elde edilen yağın kalitesinin, zeytinyağı ve sofralık zeytinde Türkiye’ye rekabet üstünlüğü sağladığına da vurgu yapıldı.
Çanakkale Çevre Platformu tarafından yapılan açıklamada da “Altın madeni işletilmesinin çevreye, insan sağlığına etkileri değerlendirilmeden, toplumsal maliyetleri hesaplanmadan yöre insanının izin ve onayı alınmadan ruhsatlandırılmasında hiçbir toplumsal yarar olmadığı gerekçesiyle başta Danıştay olmak üzere mahkemelerce iptal kararı verilmektedir. Çanakkale Belediyesi başta olmak üzere, Bayramiç, Çan, Umurbey, İntepe Belediyeleri ilimizdeki meslek odaları, sendikalar ve tüm kitle örgütlerini altın madeni ruhsatlarının iptali için dava açmaya, tüm Çanakkale halkını da bu davanın tarafı ve takipçisi olmaya çağırıyoruz” dendi.
Kazdağı’nı Koruma Girişimi Grubu Cumartesi yapılacak etkinliğe tüm bölge halkını davet etti.
KAZDAĞI ve MADEN
Katılımcılar:
1. 3213 Sayılı Maden Yasasının Değerlendirilmesi:
Cemalettin KÜÇÜK- TMMOB Metalurji Müh. Odası Gen. Bşk.
2. Maden-Altın Aramada Kullanılan Yöntemler ve Bu Yöntemlerin Çevreye ve Halk sağlığına Olası Etkileri, Ülkemizden Örnekler:
Tahir ÖNGÜR- TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi
Ertuğrul BARKA: Ege Böl. Kimya Müh. Odası Bşk.EGEÇEP Y.K.
3. Tarihten Günümüze Kazdağı Bölgesi, Maden ve Turizm:
Av. İskender Azatoğlu-Araştırmacı Yazar-Turizmci
4. Zeytin ve Maden:
Doç. Dr. Murat ŞEKER-ÇOMU Ziraat Fak.Bahçe Bitkileri Böl. Bşk.
5. Maden ve Kadın:
Mücella Yapıcı-Mimar
Tarih : 06. Ekim.2007 Cumartesi Saat: 14.30
Yer : Seğmen Otel-Küçükkuyu
Kazdağı’nı Koruma Girişimi Grubu tarafından yapılan açıklamada Kazdağı’nda sürdürülen maden arama çalışmalarına dikkat çekilerek bölgenin üzerinde yaşayanlarca sahip çıkılması ve korunması gerektiğine vurgu yapıldı.
Açıklamada Kazdağı’nın dünyanın en nadide bölgelerinden biri olduğu belirtilirken, “bölgede, dünyanın hiçbir yöresinde rastlanmayan 43 endemik bitki türünün varlığı saptanmıştır” dendi. Bu durumun yalnız bu bölgeye özgü Kazdağı Göknarı’yla birlikte Kazdağı’nı en yoğun oksijen üreten bölgelerden biri haline getirdiği belirtilirken bölgede yetiştirilen zeytinden elde edilen yağın kalitesinin, zeytinyağı ve sofralık zeytinde Türkiye’ye rekabet üstünlüğü sağladığına da vurgu yapıldı.
Çanakkale Çevre Platformu tarafından yapılan açıklamada da “Altın madeni işletilmesinin çevreye, insan sağlığına etkileri değerlendirilmeden, toplumsal maliyetleri hesaplanmadan yöre insanının izin ve onayı alınmadan ruhsatlandırılmasında hiçbir toplumsal yarar olmadığı gerekçesiyle başta Danıştay olmak üzere mahkemelerce iptal kararı verilmektedir. Çanakkale Belediyesi başta olmak üzere, Bayramiç, Çan, Umurbey, İntepe Belediyeleri ilimizdeki meslek odaları, sendikalar ve tüm kitle örgütlerini altın madeni ruhsatlarının iptali için dava açmaya, tüm Çanakkale halkını da bu davanın tarafı ve takipçisi olmaya çağırıyoruz” dendi.
Kazdağı’nı Koruma Girişimi Grubu Cumartesi yapılacak etkinliğe tüm bölge halkını davet etti.
KAZDAĞI ve MADEN
Katılımcılar:
1. 3213 Sayılı Maden Yasasının Değerlendirilmesi:
Cemalettin KÜÇÜK- TMMOB Metalurji Müh. Odası Gen. Bşk.
2. Maden-Altın Aramada Kullanılan Yöntemler ve Bu Yöntemlerin Çevreye ve Halk sağlığına Olası Etkileri, Ülkemizden Örnekler:
Tahir ÖNGÜR- TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi
Ertuğrul BARKA: Ege Böl. Kimya Müh. Odası Bşk.EGEÇEP Y.K.
3. Tarihten Günümüze Kazdağı Bölgesi, Maden ve Turizm:
Av. İskender Azatoğlu-Araştırmacı Yazar-Turizmci
4. Zeytin ve Maden:
Doç. Dr. Murat ŞEKER-ÇOMU Ziraat Fak.Bahçe Bitkileri Böl. Bşk.
5. Maden ve Kadın:
Mücella Yapıcı-Mimar
Tarih : 06. Ekim.2007 Cumartesi Saat: 14.30
Yer : Seğmen Otel-Küçükkuyu
slybee- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 434
Yaş : 44
Nerden : Bostancı
Meslek : R-TV-C
Kullandığınız Programlar : Premiere, After Effects, Photoshop
Reputation : 19
Puanları : 24
Kayıt tarihi : 24/09/07
Geri: Çekin elinizi Kazdağından
"Altın"cı Filo Defol
2004 yılında çıkan Maden Yasası'ndan sonra madencilik faaliyetleri hızla artıyor. Madenlerin halk ve çevre sağlığını tehdit ettiğini vurgulayanların sayısı her gün artarken, kitle örgütleri, madenlerin kapatılması yönünde verilen yargı kararlarına, hükümetin ve şirketlerin uymamasından şikayetçi.
Uşak'ta Yargı Kararları Uygulansın
Uşak-Eşme'deki Kışladağ Altın Madeni'nin Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen ÇED Olumlu Görüşü hakkında Danıştay 6.Dairesi tarafından ve işletme ruhsatı hakkında Manisa İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararları verilmesine rağmen, insan ve çevre sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturan tesiste çalışma yapılmaya devam edildiğini ileri süren Beyaz Adımlar Platformu'na üye kitle örgütleri yaptıkları basın açıklaması ile kamuoyunu uyardı.
Yapılan basın açıklamasında, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın siyanürlü altın madenciliği ile ilgili verilen ÇED olumlu görüşüne dayanarak faaliyete başlayan Bergama'daki madenden sonra Uşak Eşme'deki madenin faaliyetleri de mahkeme kararıyla durdurulduğu vurgulandı. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, benzer madencilik faaliyetlerinin sayısını artırmaya 2.AKP Hükümeti döneminde daha da hız verildiğinin belirtildiği açıklamada Kaz Dağları, İzmir-Efemçukuru, Erzincan-İliç, Tunceli-Ovacık ve Gümüşhane'nin de aynı tehlike ile karşı karşıya olduğu belirtildi.
Kazdağları'nda Tepkiler Artıyor
Kazdağları'nda altın madenciliğine karşı mücadele eden halk, Balıkesir milletvekili Ergün Aydoğan aracılığıyla meclise yazılı soru önergesi verdi. Soru önergesinde " Kaz Dağları'nın, milyonlarca ağacı, zengin bitki örtüsü, yeraltı suyu, kaplıcaları, zeytinlikler barındırdığı yaban hayatı ve yaklaşık 1.5 milyon nüfusuyla Türkiye'nin en önemli yaşam alanlarından biri olduğu vurgulanırken, Başbakan Erdoğan tarafından, Bölgede başlatılan maden arama - sondaj çalışmalarının durdurulması düşünülüp düşülmediği, Enerji Bakanlığı Maden Dairesi'nden bölgede maden arama-sondaj ruhsatı alarak çalışma yapan kaç şirket bulunduğu, Çan, Bayramiç ve Çanakkale'de 13 bin 252 hektar alan için arama ruhsatı alındığı, 600'ün üzerinde sondaj yapıldığı ve sondaj sırasında binlerce ağacın kesildiğinin doğru olup olmadığı soruldu.
2004 yılında çıkan Maden Yasası'ndan sonra madencilik faaliyetleri hızla artıyor. Madenlerin halk ve çevre sağlığını tehdit ettiğini vurgulayanların sayısı her gün artarken, kitle örgütleri, madenlerin kapatılması yönünde verilen yargı kararlarına, hükümetin ve şirketlerin uymamasından şikayetçi.
Uşak'ta Yargı Kararları Uygulansın
Uşak-Eşme'deki Kışladağ Altın Madeni'nin Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen ÇED Olumlu Görüşü hakkında Danıştay 6.Dairesi tarafından ve işletme ruhsatı hakkında Manisa İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararları verilmesine rağmen, insan ve çevre sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturan tesiste çalışma yapılmaya devam edildiğini ileri süren Beyaz Adımlar Platformu'na üye kitle örgütleri yaptıkları basın açıklaması ile kamuoyunu uyardı.
Yapılan basın açıklamasında, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın siyanürlü altın madenciliği ile ilgili verilen ÇED olumlu görüşüne dayanarak faaliyete başlayan Bergama'daki madenden sonra Uşak Eşme'deki madenin faaliyetleri de mahkeme kararıyla durdurulduğu vurgulandı. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, benzer madencilik faaliyetlerinin sayısını artırmaya 2.AKP Hükümeti döneminde daha da hız verildiğinin belirtildiği açıklamada Kaz Dağları, İzmir-Efemçukuru, Erzincan-İliç, Tunceli-Ovacık ve Gümüşhane'nin de aynı tehlike ile karşı karşıya olduğu belirtildi.
Kazdağları'nda Tepkiler Artıyor
Kazdağları'nda altın madenciliğine karşı mücadele eden halk, Balıkesir milletvekili Ergün Aydoğan aracılığıyla meclise yazılı soru önergesi verdi. Soru önergesinde " Kaz Dağları'nın, milyonlarca ağacı, zengin bitki örtüsü, yeraltı suyu, kaplıcaları, zeytinlikler barındırdığı yaban hayatı ve yaklaşık 1.5 milyon nüfusuyla Türkiye'nin en önemli yaşam alanlarından biri olduğu vurgulanırken, Başbakan Erdoğan tarafından, Bölgede başlatılan maden arama - sondaj çalışmalarının durdurulması düşünülüp düşülmediği, Enerji Bakanlığı Maden Dairesi'nden bölgede maden arama-sondaj ruhsatı alarak çalışma yapan kaç şirket bulunduğu, Çan, Bayramiç ve Çanakkale'de 13 bin 252 hektar alan için arama ruhsatı alındığı, 600'ün üzerinde sondaj yapıldığı ve sondaj sırasında binlerce ağacın kesildiğinin doğru olup olmadığı soruldu.
slybee- O Artık Bir Kalfa
- Mesaj Sayısı : 434
Yaş : 44
Nerden : Bostancı
Meslek : R-TV-C
Kullandığınız Programlar : Premiere, After Effects, Photoshop
Reputation : 19
Puanları : 24
Kayıt tarihi : 24/09/07
Geri: Çekin elinizi Kazdağından
Bence gelecekte dünyayı yok edicek olan nükler silahlardan tehlikesinden sonra gelen en büyük tehlike siyanür tehlikesidir, yetkililerin ve halkın neden bu kar sessiz kaldığı konusunda ise biraz duyarlı bir millet olma yolunda atılacak daha çok adımlarımız var sanırım.
haziran- Admin
- Mesaj Sayısı : 9290
Yaş : 37
Nerden : Ank, İst Arası
Meslek : Admin! :D
Kullandığınız Programlar : After Effects, Premiere, Photoshop, Dreamweawer, (Birazda illustrator, Flash, Edius, Cinema4D, Max)
Reputation : 121
Puanları : 2609
Kayıt tarihi : 27/08/07
Geri: Çekin elinizi Kazdağından
ii geceler arkadaslar bende katıldım aranıza su yarısma için bakmıstım ama konuyu gorunce buraya geldım arkadaslar bızler burdane kadar tartıssakda bı çözüm bulmamız zor maden gelişmiş ülkelerin tek kaybagı yanı basımıza bakın ıraga petrol için hale getirildiler bunları onlemek için biz genclerin sadece burda tartısmak deıl bişiler yapmamız lazımd die dusunuorum
kanarst- Daha Yeni
- Mesaj Sayısı : 42
Yaş : 38
Nerden : konya
Reputation : 0
Puanları : 0
Kayıt tarihi : 24/09/07
After Effects, Photoshop Dersleri, 3DS Max Bilgi Paylaşım Forumları :: After Effects Forum Önerileri :: Az Biraz Nefes Alın Geyik Köşesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı 25 Ocak 2022, 16:12 tarafından ytusinema
» epic games reklamı
Perş. 12 Eyl. 2019, 14:02 tarafından ainoslu.22
» Hesap silimi ya da banlanma
C.tesi 31 Ağus. 2019, 09:04 tarafından gariban
» 10. Yıldız Kısa Film Festivali Geliyor!
Paz 14 Mayıs 2017, 10:38 tarafından ytusinema
» After Effects Uzmanı Aranıyor (Ankara)
Cuma 14 Nis. 2017, 13:58 tarafından Kün Medya Yapım
» İÇERİ BAK LÜTFEN KAFAYI YİCEM
Salı 11 Nis. 2017, 10:55 tarafından korsankirici
» After Effects - Neon Text Efekti - Ders 8
Perş. 30 Mart 2017, 15:32 tarafından theyamak
» After Effects - Tanıtım Animasyonu Kurumsal - Ders 7
Perş. 30 Mart 2017, 15:31 tarafından theyamak
» After Effects - Retro Intro Yapımı - Ders 6
Perş. 30 Mart 2017, 15:31 tarafından theyamak