Endişe...

İçinde rüya olmayan bir uykuda bembeyaz bir ışık çakmıştı.Ardından biraz tahta gıcırtısı,ve daha sonra pıt!
Uyanmıştım.
Kalktım.
''Ne bu böyle adam mı uyandırılır'' diye agresif bir tavırla açık lambayı kapadım ve gıcırdayan tahtalara sert sert basarak banyoya gittim.
Çıktığımda saat 09.30 gibiydi ve okuldaki arkadaşlarım çoktan karnelerini almışlardı.Ben ise okuldan 3 otobüslük uzaklıktaydım ve daha doğru dürüst giyinmemiştim bile.
Apar topar birşeyler giyip hemen çıktım.
Otobüs hemen geldi demek ki Allah bugün benden yanaydı.
Bindikten sonra ultra uykusuz halimle düşmemek için tutaçlara sıkı sıkı sarılmaya çalıştım ancak önümdeki fazla şişman kadın ile yanındaki yaşıtım olan kız tutaçlara yaklaşmamı dâhi engelliyorlardı.Ben de mecbur kapının demirini tutmuştum.Son durakta indim.Sefaköy'ün Belediye Binası'ndaydım.Daha sonra Türkiye'nin mükemmel buluşu olan ''Metrobüs'' dalgasına binmeye gittim.Gişedeki adam parayı alınca üzerime baktı ve sırıttı.Anlam veremediğimden kaşımı kaldırarak sinirli bir şekilde baktım ve dayak yemekten korktuğum için hemen metrobüse doğru yürüdüm.
Millet sıraya girmemiş,dağınık bir vaziyette beklemeye başlamıştı.
Erkek-kadın,elele tutuşan sevgililer,simitçiler,sucular yine oradaydı.
Metrobüsler sıra sıra gidiyorlardı.Hepsi fazla yolcu almamaya dikkat ediyorlardı.Onlara yapılan yolda sanki kralmış gibi bir halleri vardı ama o adamın dediği gibi ''çakma otobüs'' tü bunlar da.
Herneyse yine bindim otobüse,okullar açıkken her hafta binerdim buna 2 kez.
Yine etrafıma bakındım şöyle bir.Güzel kız yoktu bu sefer.Biraz hayal kırıklığı biraz da umutla gidip bomboş olan bir ikili koltuğa oturdum.
2 durak geçti,hala fazla binen olmamıştı.
3.Durakta çok güzel bir kız binmişti,yanıma oturmuştu.Ancak biraz salaktı.İkide bir telefonuyla birşeyler yapıyordu kendi kendisine gülüyordu.
Duraklar tek tek geçiyordu.Tek tek,tek tek.Ve çok yavaşlardı,yavaş...
Gözlerimi açtığımda son duraktaydım...
Ani bir panikle etrafıma bakındım ama zaten ineceğim durak son duraktı.Kendi kendime yine ''Allah bugün benden yana'' dedim.
Hemen kalktım koltuktan aceleyle kapıya yöneldim çünkü şoför öldürecek gibi bakıyordu.
İndiğim yer Cevizlibağ semtiydi.Hemen gidip son otobüse bindim ve okula doğru ilerlemeye başladım.
Otobüs ciddi bir hızla ilerliyor sanki benim yetişmem gereken bir yer olduğunu biliyordu.
Otobüsten indim ve hemen eve doğru koşmaya başladım.
Bir yandan da umarım evde birileri vardır,yoksa eve giremeyeceğim diye düşünüyordum.
Evde kimse yoktu.Cama bir yumruk atıp koşa koşa okula gittim.
Okulun yakınına gelince yüksek sesler duydum.Müdür ve öğretmenler konuşma yapıyorlardı.Demek ki hâlâ karneler verilmemişti.Yine kendi kendime ''Allah bugün benden yana'' dedim ve hemen okula girdim.
Okulun gıcıkları bana pis pis bakıyor,kimisi de sırıtıyordu.
Aptal yaratıklar deyip hemen sırama girdim.Tabii bu sözleri içimden dedim yoksa fena olurdu.Sırama girdim.Sınıfın her zaman gülen ve beni çok seven çocuğu bana baktı ve kocaman gülümsedi,ben de ona gülümsedim.En çok iki dakika sonra karneler dağıtılmaya başladı.Öğretmenimiz meslek seçimi ile ilgili birşeyler anlatıyordu ama öncesinde.Her zaman olduğu gibi aramızdan bâzı kişilere çok bazılarına az bakarak bize birşeyler anlattı.Ama en çok da bana baktı,her zamanki gibi.Daha sonra karneler dağıtılmaya başlandı.
Mert,Nurseli,Nurdan,Süleyman,Okan...
Karnesini alanın yüzü değişiyordu,kiminin de sevinçten aydınlanıyordu.
Baraj derslerden kalan çoktu ve benim zayıflarım vardı.
Suratımdan terler akmaya başlamıştı ve gerilim her an artıyordu.
En sonunda öğretmen ''Özgür'' diye seslendi.Ben heyecandan deli gibi bir sesle ''hocam'' diyerek karneyi aldım.Önünü çevirmeden önce bekledim,sanki çevirmeyince arkadaki notların hepsi beştir diye ama öğretmen hemen ortalamayla geçtin dedi ve ben de çevirdm kağıdı.
Evet geçmiştim.Koca bir sene boşa geçmemişti,fazla dolu da geçmemişti ama tekrar edilmeyecekti.Karnemi rulo yapıp lego adamlar gibi elimde tutarak gökyüzüne baktım ve ''Allah bugün benden yana'' dedim.
Eve gittim,o kadar sevinçliydim ki hemen gidip aynaya bakarak dans etmeye başlamıştım.Ancak aynaya bakınca gördüklerim inanılmazdı.
giydiğim tişört tersti ve çok absürt bir görüntü oluşturmuştu.O an gülenlerin neden güldüklerini anladım ve tavana bakarak şöyle dedim.
''Allah'ım bu da tembellikler için değil mi?''

Valla roman gibi güzel bir yazı dizisimi desem ne çok akıcı anlatmışsın ve sıkılmadan sonuna kadar okudum bana bu kadar yazıyı okuttun ya bravo derim sana ama o tişörtlü halinide merak etmedim değil yani bi foto çekseydin anı olurdu

güzel yazıymış

Beğendiğinize sevindim.
Adminim o resmi koysam kimse benle konuşmaz :Ahuhahaa:

kaşımı kaldırarak sinirli bir şekilde baktım ve dayak yemekten korktuğum için hemen metrobüse doğru yürüdüm.

o adamın dediği gibi ''çakma otobüs'' tü bunlar da.

Güzel olmuş engin tebrikler senin için "After Roman" programı çıkarmalı bu adobe

Hangi satırları alıntı yapıcağını biliyorsun abi :ehuhaheuh:

Engin erkek gibi söyle kaç saat uğraştın bunu yazmak için ?
Yazı güzel olmuş bu arada hoşuma gitti

Yarım saat filan heralde

İyi eline sağlık o zaman

eline yüreğine düşüncelerine sağlık gerçekten güzel yazmışsın..

Çok uğraşmışsın eline sağlık :selam-m: